20 Mart 2011 Pazar

Tezatlar

Kader kelimesi çok komik gelmiştir bana,senaryo daha teknik bir terimdir kadere kıyasla ama özüne baktığında ikisi de aynıdır.Önceden yazılmışı oynayan oyuncular,insanlar, her ne dersen de işte onlara.Bir de bunları yazanlar ya da yazdığını iddia edenler vardır,onlar daha da komiktir bence. Birşeyleri yaz sonra bak bakalım birileri bunları güzel oynayabiliyor mu?Neye göre güzel,senin kafandakine göre mi,ya senin kafanın içindekilerin sınırı çok darsa,o sınırlardan çıkanlar kötü mü oynuyor oluyor?

Seviyorum diyenler garip geliyor bana,neyi seviyorsun,kafanın içindekini mi yoksa sevdim dediğin şeyi mi,kişiyi mi,her ne dersen de işte onlara.O zaman niye değiştirmeye çalışıyorsun sevdim dediğin şeyi ya da niye onunla yüzleşince tatmin olmuyorsun,sevdiğin o değil miydi,niye edilgen olan bir şeye,kişiye her ne dersen de işte ona,gereğinden fazla anlam yüklüyorsun.Ya onun olduğunun sınırları oysa,o sınırlardan çıkamıyor diye,senin sınırların durmadan değişiyor diye,o,o sınırların hakkını verememiş mi oluyor?

Mutluluğa niye bu kadar önem veriyorsun ki?Nedir mutluluk peki,sevdiğim dediğinin elini tutmak mı,onu öpmek mi,kafayı bulduktan sonra önüne gelen bir şişe daha şarap mı,pahalı bir kıyafeti giymek mi,çok sıkıştıktan sonra hakkıyla güzelce bir sıçmak mı?

Sıçtık der insanlar kötü bir durumun içindeyse,unuturlar aslında sıçmak o çok aradıkları,anlam yüklemeye çalıştıkları bütün mutlulukların aslında daha önünde bir mutluluktur.

Tezatlarla yaşıyor insanlar,doğru ya insanlar her gün sıçıyor,alışıklar tezatlara.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder