14 Eylül 2009 Pazartesi

Ankaraspor


Türkiye Süper ligi dediğimizde aslında ülkenin tamamına yayılamamış bir süper ligden bahsediyoruz. Şu anda ligimizde 5 İstanbul ve 3 Ankara takımı bulunmakta, bu da neredeyse ligin %50'sinin iki şehirden oluştuğunu gösteriyor. Ankaraspor'un ligden düşmesi aslında biz futbolseverler açısından kötü bir gelişme değil. İnsanların takımların renklerine, sembollerine, tarihlerine vurulma ihtimalini düşüyor bu takımlar ve futbolumuza büyük zarar veriyor. Ankaraspor'u ya da İBB'yi tutması için bir çoçuğun tek bir sebep söyleyebilir misin bana? Zaten ikisi de şehrin bilmem kaç km dışarısından maçlarını yapıyorlar, izlemek de pek mümkün değil yani. Ancak bu yanları bir yana bırakıp, şu anki duruma bir göz atalım isterseniz.

Transfer sezonunun sonuna geldiğimizde 7 Ankarasporlu futbolcu Ankaragücü'ne geçti. Bunların hepsi transferin son üç gününde Ankaragücü'ne geçti. Zaten futbolla alakası olmayan biri de olaydaki garipliği çok rahat anlayabilir. Ankaraspor ligin daha güçlü, daha dengeli bir ekibi Ankaragücü'ne göre. Olay Ankaragücü'ne sahip çokmak, Ankara'da güç adı altında başlıyor. Bu mesele aslında yerel seçimler zamanına kadar uzanıyor. Ankaragücü şehrin en geniş taraftar kitlesine sahip ve bunların önemli bir kısmı da gelir durumu düşük gençlerden oluşuyor. Yani elde etmek için bir siyasi açısından hedef sayılabilecek bir kitle. Melih Gökçek Ankara'nın tapularını ölene kadar almaya ve hatta geriden gelen aile bireylerine bırakma niyetinde olduğundan olsa gerek, Ankaragücü'nü sahiplenerek(!) hedeflerine önemli bir adım atma kararında olsa gerek. 100.yılını kutlayan kulüp, başarıya aç ve suistimale en uygun zaman. Şu ana kadar da galibiyetleri yok ve geçen seneden pek bir farkları yok. Ankaraspor yönetim kurulundan 15 kişi Ankaragücü yönetimine geçiyor ve bu olayda hala masumiyet lafları yapılıyor.

Peki ligimizin marka değeri ne konuma geliyor. Yıllardır ligimizin marka değeri deniliyor, ancak bu şekilde zarar gören marka değeri acaba nasıl telafi edilir? Ankaraspor ligden düşürülecekse bir an önce buna karar verilmeli, rakiplerinden aldığı puanlar bir an önce geri iade edilmeli. Mesela Antalyaspor'dan aldıkları 3 puan var ve ligin son haftasında muhtemelen Antalyaspor'un o 3 puana çok fazla ihtiyacı olacak. Şaibelerle Ankaraspor yoluna devam etmemeli; kör-topal bir kadroyla alacağı mağlubiyetler, haksız rekabetin ta kendisi olur. Belirttiğimiz gibi Antalyaspor'un 3 puanının hesabını kim verecek yoksa.

Artık bazı şeylerin önlemini almamız lazım. Testi kırılmadan olaylara müdahale edebilecek prosedürleri hayata geçirmek gerek. Sezon başladıktan sonra çocuk oyuncağı gibi insanlar keyifleri ve iktidarları doğrultusunda kararlar verememeli. Çok ağır yaptırımların getirilmesi gerekiyor, haksız rekabete yol açabilecek her türlü ihtimali dahi ortadan oluşmadan kaldırmalıyız. Futbol dışında o kadar çok şey konuşuyoruz ki zaten, bunlara yenileri eklenmesin artık, futbol konuşalım, futbola doyalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder