1 Eylül 2009 Salı

İlk Ankara Deplasmanının Ardından

Galatasaray'ın oynamaya çalıştığı 4-3-3 sisteminin en olmazsa olmazı beklerin bir oyun kurucu kadar oyunun her aşamasını, sahanın her bölgesini takip etmeleri ve bizzat oyuna katılmaları gerekliliği. Galatasaray'da dün gözüken Hakan Balta'nın hem fizik hem de psikolojik olarak oyundan son derece kopuk oluşuydu. Hücuma verebileceği katkıları zaten kısıtlı olan Hakan'ı Rijkaard kaleciden topu alıp ortaya sahaya topu aktaran bir köprü olarak kullanmaya çalışıyordu. Nitekim de özellikleri buna gayet müsait: İyi bir fiziği ve düzgün bir ayağının yanısıra pozisyon bilgisi de özellikle Türk futbolundaki oyunculara baktığımızda gayet iyi bir düzeyde. Ancak dünkü maçta aksayan bir Hakan Balta, zaten her an aksama ihtimali kuvvetlice olan Sabri'yle beraber oyunun en başından itibaren atak organizasyonlarımızın düzgün bir şekilde başlayamamasının sebeblerinden birini oluşturdu. Bir diğer sebep de kuşkusuz defansın önünde oynayan Mehmet-Mustafa ikilisinin beklere hiçbir şekilde yardımcı olamamasıydı. Galatasaray'ın bundan önceki maçlarına bakıldığında hücum zenginliğini oluşturan pozisyonların birçoğunun bir altyapısı var. Pozisyon öncesi yapılmış paslaşmalar, yine ataktan önce atağın birkaç kez yönünün değiştirilmesi gibi rakip defansın dengesini ve düzenini bozan işler yapmıştı Galatasaray. Dünkü maçta ise gözüken ipin ucunun tam kavranmadan ipin çekilmek istenmesiyle ortaya çıkan koordinasyonsuzluktu.

Yukarıda bahsettiklerimizin aksi olan gelişmeler ise son 30 dakikada yaşandı. Bunun sağlanmasında en önemli faktörün ise Nonda'nın oynanmaya çalışan sistemin adeta aranılan adamı olması. Ayağında topu ezmeden tutabilen, rakibi fizik olarak yıpratabilen ve çok iyi bir futbol bilgisi olan Nonda, ilk 60 dakikada yapılamayan topu rakip yarı sahada tutma becerisini takımımıza kazandırdı diye düşünüyorum.

Sonuç olarak baktığımızda ise Galatasaray araya lider giriyor ve üst üste 2 deplasmandan galip dönerek olası deplasman fobilerinin geçmişte bize neler yaşattığını düşünmemize pek fazla fırsat vermiyor. Elano'nun takıma alışması ve fizik olarak kendine gelmesi, Ayhan ve Linderoth'un dönüşleri, Caner'in rotasyona girmesi, her ne kadar zorlu gibi gözükse de moral motivasyonu (hem futbolcular ve teknik heyet hem de taraftarlar için) yüksek maçların gelmesi sebebiyle önümüzdeki maçları iple çekmeden edemiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder