16 Eylül 2009 Çarşamba

Devler Liginin Hatırlattıkları


Yeni bir sezon başladı devler liginde ve ilk gece maçları geride kaldı. Neleri gözlemlememize yardımcı oldu, neleri hatırlattı, neleri yaşattı dün gece bakalım bize.

-Yanlış hedefler belirlemeye devam ediyoruz. Hedefimiz turlar atlamaktan ziyade bu oyunun hakkını vermek ve Avrupa'ya satabileceğimiz futbolcular parlatmaktır. Biz ise yaşına başına kapasitesine bakmadan tonlarca para harcayıp, hiç birşey oynayamadan veda ediyoruz bu lige. Bir Bayern Münih bile Müller'i oynatıyorsa neden Beşiktaş bir Batuhan'ı vitrinine koymaz bu ligde? Niye gidip Nihat'ı 4.5 milyon euro verip geri alır, Batuhan'ı 10 milyon euroya satmanın peşinde koşmaz?

-Porto, Lyon gibi kulüplerin en az Barcelona, İnter, Real Madrid kadar Avrupa futbolu ve bu lig için önemli olduğunu bir kez daha gördük. Porto Stanford Bridge'de Chelsea'nin burnundan kıl çekti tabiri caizse. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda oynanan maç tam anlamıyla bir futbol ziyafetiydi. Geçen seneyi de Lucho'yu satarak geçiren Porto bu sene de yine çeyrek final yollarında olup, sene sonu da kasasını doldurmaya devam edeceğe benziyor.

-Gecenin en zevksiz maçının topraklarımızda olması da düşündürücüydü.

-Ronaldo iki frikik golüyle başladı Şampiyonlar Ligine. (Kaleci ikramı da olsa tarihe böyle geçti)

-Duran toplardan atılan gollerin sayısı bu sene de artmaya devam edecek gibi duruyor.

-Beşiktaş gibi İnönü'deki taraftarlar da eski günlerini arıyor gibiydi, belki de bana öyle geldi.

-Artık Türkiye'ye gelen takımların "Türkiye'de seyirciler inanılmaz, burada maç kazanmak çok zor" dedikten sonra galibiyeti alıp alıp gitmeleri bir son bulsun artık. Ya o klişe açıklamayı yapmayın artık ya da efendi efendi verin maçı bize gidin.

-Famagusta'dan sonra bir başka Güney Kıbrıs takımı Apoel de Devler Ligine iyi bir giriş yaptı, devamını merakla bekliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder